top of page
Ece Marangoz logo2_edited.png

Kağıttan Sanata

1987 yılında İstanbul'da doğdum. Çocukluğum, ailem ile birlikte Kuzey Ege’ye yaptığımız yolculukla şekillendi. Bu coğrafyanın doğayla iç içe, sıcak ve samimi atmosferi hayatımın önemli bir parçası oldu.

 

Ege Üniversitesi’nde Turizm ve Konaklama İşletmeciliği bölümünü bitirdim ve üniversite eğitimim sırasında Fransa'da Groupe ESC Troyes Champagne School of Management'ta bir dönem eğitim aldım. Bu deneyim, farklı kültürleri tanımamı ve bakış açımı genişletmemi sağladı.

Sanata olan ilgim, babamla paylaştığım bir yetenekle şekillendi: her şeyi bir değere dönüştürme. Babamın çocukluktan itibaren yarattığı bu anlayış, bana sadece üretmenin mutluluğunu değil, aynı zamanda hayata bambaşka bir pencereden bakmamı da öğretti. Onun yaratıcı zekası, emeği ve sabrı hem sanata olan sevgimi besledi hem de üretme cesaretimi arttırdı. Babamın varlığı, atölyemde sadece bir destek değil, aynı zamanda sınırsız bir ilham kaynağı benim için.

Bugün Ege'nin doğal güzelliklerinden, sıra dışı renklerinden ve dokularından ilham alarak aydınlatma, obje ve sehpa tasarımlarını hayata geçiriyorum. Geri dönüştürülmüş kağıtlar, yumurta kartonları ve gazetelerden elde ettiğim hamurlarla özenle çalışıyor ve dokunsal bir estetikle tasarımlarıma hayat veriyorum. Her bir ürün, sürdürülebilirliğe olan inancımı ve doğayla uyumlu bir yaşam yaratma arzumu yansıtıyor.

Sanat, tarih ve doğanın bir araya geldiği bu yolculukta, hem kendimi ifade edebileceğim hem de insanlara dokunabileceğim bir alan yaratmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.

Ece Marangoz Portre.jpg
Ece Marangoz Portre.jpg
Baba-Kız Atölye - Ece Marangoz - Muzaffer Marangoz.jpg
Baba-Kız Atölye - Ece Marangoz - Muzaffer Marangoz_edited.jpg

Muzaffer Marangoz, 1960 yılında Ordu'da dünyaya gelen babamın çocukluk ve gençlik yılları İstanbul'da geçti. Babamın doğa ve denizle iç içe bir yaşam arzusu, ailemizi Kuzey Ege'nin huzurlu sahil kasabasına yerleştirdi. Bu karar, bizi doğaya daha yakın bir hale getirdi.

Ailemiz büyük dedemden bu yana marangozluk geçmişine sahip. "Marangoz" soyadımız, yaratıcılıklarımızın ve yaratıcı üretimimizin bir sembolü.


Babam, yalnızca kendi yaptığı işlerle değil, kırılan eşyaları tamir etmek ve onlardan farklı ürünler ortaya çıkarma becerisiyle de tanınır.

Bugün, annem ve babam fırsat buldukça doğayla vakit geçirmeye devam ediyor. Babamın bilgeliği ve tecrübeleri, doğanın renkleri ve dokularıyla birleşerek bana her zaman ilham veriyor. Bu sayede benzersiz aydınlatmalar, objeler ve sehpaların tasarımları ortaya çıkıyor.

Babam bazı sabahlar atölyeme uğrar, birlikte kahvemizi yudumlarken ürünler üzerine uzun uzun konuşur ve yeni fikirler geliştiririz. Onun tecrübeleri ve önerileri, tasarımlarımı daha ileri taşımamda bana yol gösteriyor ve bu süreç benim için her zaman çok değerli oluyor.

bottom of page